Dünyada ve Türkiye’de Uzaktan Eğitim

Yönetici Özeti

Bilgi Çağı olarak adlandırılan son 30 yılda, geçmişteki 5000 yıldan daha fazla bilgi üretildiği bilinmektedir. Bilgi toplumunda zaman ve mekân sınırı olmayan, düşük maliyetli ve öğrenci odaklı olan internet araçlarından (e-öğrenme araçları) daha fazla yararlanmak öğrenmeyi daha etkin kılmakta, bilginin geniş kitlelere taşınması, paylaşılmasını ve yayılmasını sağlayabilmektedir. Dolayısıyla günümüzde örgün eğitimi tamamlayan ve destekleyen e-öğrenme giderek önemini artırmaktadır.  Özellikle genç nüfusumuz ve milyonlarca öğrencinin üniversiteye giriş için beklediği dikkate alındığında gençlerimizi eğitim sisteminin içine çekebilmek ancak ve ancak uzaktan eğitim teknolojilerinin kullanılabilmesi ile mümkün olabilecektir. Böylece üniversitelerde mevcut bilginin mekân ve zaman sınırı taşımaksızın topluma yayılmasını sağlayarak bilgi toplumuna geçiş hızlandırılabilecektir. NTL(National Training Laboratiries) tarafından yapılan çalışmalar sonucu geliştirilen “öğrenme piramidi” dikkate alındığında öğrencilerin pasif bir süreçte bilgi aldıkları ders, okuma ve işitsel-görsel gösterimi tekniklerinin öğrenmeye katkısı %5 ile %30 arasında değişirken aktif bir süreçte yer aldıkları tartışma grupları, yapma/uygulama, kullanma ve diğerlerine öğretme tekniklerinin öğrenmeye katkısı sırasıyla %50, %75 ve %90 değerlerine ulaşmaktadır.(NTL Institute for Applied Behavioral Science). Bu olanağı sağlayan animasyon, simülatörler, ders videoları ve benzeri ücretsiz erişim sağlanabilen kaynaklar e-öğrenme metodolojileri içerisinde kullanılarak öğrenmeyi hızlandırdığı ve etkinleştirdiği bilinmektedir. Bu kaynaklar örgün eğitim kalitesini desteklediği gibi uzaktan eğitim sisteminin en önemli bilgi kaynağını oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı Uzaktan Eğitim Sisteminin kavramlarını tanımlamak, Dünyada ve Türkiye de uzaktan eğitim platformları,  bu sistemler içinde kullanılan eğitim teknolojileri ve kaynakları değerlendirmektir. Bilgi Çağımızda öğrenme ve öğretme stilleri değişiyor, gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri öğrenmeyi daha etkin kılıyor. İçerik geliştirme araçları ile öğretim materyalleri geliştiriliyor ve öğrenme hızı artırılıyor. Türkiye’de 16 milyon öğrencinin eğitilmesi mevcut fiziksel koşullar, bina araç ve gereçlerle ve eğitmen sayımızla zorlaşıyor. Giderek gelişen ve ucuzlayan eğitim teknolojileri ile genç nüfusumuzu eğiterek geleceğe hazırlamak mümkün. Ülkemizde eğitmen başına düşen öğrenci sayısı yüksek olduğundan eğitim teknolojilerinin ilköğretimden itibaren kullanılması kaçınılmaz görülüyor. Tabi ki bu teknolojiler eğitimde kalite parametrelerinden sadece biri ancak eğitimin etkileşimi üzerinde dominant bir rol oynadığı da gerçek. Şüphesiz bu teknolojileri kullanabilen veya direnç göstermeyen bir eğitmen profili okullarımızda yer almalıdır. Mevcut Türkçe bilgi kaynaklarımız sınırlı sayıda bu kaynaklarımızın içerik geliştirme araçları ile zenginleştirilerek artırılması ve bu materyallerin paylaşılması ile bilgi çok daha hızlı yayılabilecektir. Özellikle öğrencilerin kullanımda alışık oldukları sosyal medya araçlarının gücünden yararlanarak eğitimin etkin kılınması hiç de uzak görülmüyor. O halde iddiamız, statik bilgiden kurtulup dinamik öğrenme ortamları sunmak öğrenmeyi daha etkin ve kalıcı kılmaktır. Raporun tamamını okumak için lütfen Uzaktan Eğitim Proje Önerisi tıklayınız. Prof.Dr. M. Erdal Balaban #TurkiyedeUzaktanEgitim ile Twitter’da paylaşabilirsiniz ve yorumlarınızı yazabilirsiniz.

Arkadaşlarınızın arasında ilk siz paylaşın..Share on Facebook
Facebook
Share on Google+
Google+
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on LinkedIn
Linkedin
Facebook
Twitter